Siyasi Referanslar ve Toplumsal Mesajlarla Dolu Recep İvedik 7 Filmini İnceliyoruz!
Merhaba. 2008 yılından itibaren Türk sinemasında kendine yer bulan Recep İvedik serisinin yedinci filmi 9 Aralık 2022’de vizyona girdi. Recep İvedik bu sefer eskisinden çok daha farklı bir formda seyirci karşısına çıktı. Doğayı seven, toplumun çıkarlarını gözeten, kadın haklarını savunan ve adalet talep eden tavırlarla dolu bu filmi sizin için – evet sizin için – izledim ve incelemesini yazdım.
İyi okumalar dilerim.
9 Aralık 2022’de Disney+’ta yayınlanan Recep İvedik, film serisinin en farklı hikayesiyle karşımıza çıkıyor. 2008 yılından itibaren Recep İvedik karakterine hayat veren Şahan Gökbakar, yedinci filmi ile klasikleşmiş karakter çizgisinin yönünü değiştirmiştir.
Yönetmenliğini Togan Gökbakar’ın yaptığı, senaryosunu Şahan Gökbakar’ın yazdığı komedi filminde Recep İvedik’e avukat Büşra’yı Öznur Serçeler ve Nurullah Çelebi eşlik ediyor.
Her filmiyle reyting rekorları kıran ve yarattığı türün yanı sıra sinemaseverler tarafından beğenilmeyen film serisi, bu kez toplumu güldürmenin yanı sıra yaralarına dokunmayı da amaç edindi.
Filmin ilk sahnesinde Recep İvedik evde oturmuş ekonomiden bahseden televizyon kanallarını gezerken, kağıtta 900 lira yazan elektrik faturasını görünce morali bozulur ve kendi haline ağlar.
Hayat pahalılığı nedeniyle hayatını değiştirmeye karar veren Recep İvedik, filmin devamında şehirden kırlara göç etmeye karar verir ancak burada köyü tamamen yerle bir edecek bir inşaat projesi ile karşı karşıya kalır.
Serinin önceki filmlerinden farklı olarak film, ekonomik kriz, gelir eşitsizliği, göreve liyakatle gelme, seçmenin ortasında alaka, adalet, kadın hakları ve çevre gibi pek çok konuyu işliyor.
İzmir’in Bergama ilçesindeki Kozak yaylasında çekilen film, Recep İvedik hayranları tarafından büyük beğeni topladı. Taraftarlar, tıpkı fatura sorunları olduğu gibi, İvedik’in birebir sorunları olduğu için değişip olgunlaştığını söylüyor.
Şahan Gökbakar’ın ülkede yaşanan sosyal ve toplumsal olaylardan sonra Recep İvedik aracılığıyla sesini halka duyurması, herkesin anlayabileceği halde senaryoyu işlemesi toplumsal açıdan olumlu olabilir.
Başta Çökelek Holding olmak üzere birçok siyasi referans yerini bulmuş görünüyor. Ancak sinematik açıdan bakıldığında pek başarılı bir film değil.
Öncelikle Recep İvedik anti kahraman olarak tasarlanmış bir karakter ve özü bu sinemada gösterdiği hassasiyetlerden oldukça farklı. Açıkçası, vandalizm ve kabalık içeren bir karakterin bir anda bu tür bahislere duyarlı hale gelmesi pek olası görünmüyor.
Bu karakter genellikle endişe edilecek tiptir. Yardımcı roller üzerinde her zaman bir baskı ve baskınlık özelliği vardır. Serinin ilk 3 filminde Recep İvedik’i komik yapan şey beceriksizliği ve beceriksizliğiydi.
Girdiği ortamlarda uyumsuz haller sergileyen; Örneğin yoga sahnesinde herkes kadınken onun erkek olması ve kaba tavırları izleyenleri güldürebiliyordu. Dizinin kahramanca bir maceraya dönüşme çabası komedi unsuru değil.
Bu açıdan yedinci sinemanın toplumsal ve toplumsal mesajları olduğu söylenebilir. Evet gerçekten durumu tam anlamıyla özetlemiş ama sinema olarak beklentilerin altında kaldığı söylenebilir.
Şimdi diyeceksiniz ki editör Recep İvedik abinin sinemalarını sevmiyor musunuz? sevmiyorum arkadaş Güngören’de doğup büyüdüm. Sinemada gösterdiği yer benim semtim gibi değil. Bu yüzden diziye karşı bir ön yargım var. Sinema hakkında fikirlerinizi bekliyorum ama.